Mantis Böceğinin Ultrasonik Kulağı

Mantis Böceği'nin kulağı saldırı hazırlığındaki yarasalara karşı erken haber alma sistemi görevi görmektedir. Bu sayede böcek saldırı anında yarasanın hızına rağmen etkili bir manevrayla düşmanından kurtulabilmektedir. Mantis böceğindeki bu sistemi savaş uçaklarındaki elektronik sistemler gibi çalışmaktadır. Böyle karmaşık bir mekanizmanın da tek bir açıklaması olabilir. Bilinçli Yaratılış

Uzun yıllardan beri canlılardaki ses ve işitme sistemlerini inceleyen Maryland Üniversitesi nörologlarından Dr. David Yager, 1986 yılında, bir doktora öğrencisiyken Mantis isimli bir böceğin başka hiçbir canlıda bulunmayan özel bir işitme sistemi bulunduğunu ortaya çıkardı. (Yager, D.D. and Hoy, R.R. (1986) The cyclopean ear: A new sense for the praying mantis. Science 213: 727–729) Bilim adamının böcek üzerinde gerçekleştirdiği son deneyler ise, canlının işitme sisteminin kompleksliğinin düşünülenden kat kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Mantisler tek bir kulağa sahip böceklerdir. Bu tek kulak, böceğin göğsünde, bacak çıkıntılarının arasında yer alır. Kulağı sayesinde insanın duyamayacağı, 20.000 hertzden büyük frekanslı sesleri duyabilir. Bu ultrasonik kulak yarasalara karşı etkili bir erken uyarı sistemidir. Yarasalar çevrelerine ses dalgaları gönderirler. Çevredeki cisimlere çarparak yarasaya geri dönen dalgalar bir tür ultrasonik radar görevi görür. Yönlerini bulmada ve avlarını aramada bu ultrasonik radar son derece etkilidir. Hareketli canlıların konumu yarasa tarafından kolaylıkla belirlenir.

Mantisler de benzer bir ultrasonik sistemle donatılmıştır ve etrafta bir yarasa olduğunu bu ultrasonik radarları sayesinde kolayca fark ederler. Yarasa ve Mantis, birbirlerinin hareketlerini radarlarında izleyebilen yüksek teknoloji ile donatılmış savaş pilotları gibidir.

Bu üstün tasarımlı iki hayvanın savaşını inceleyen bilim adamları, Mantise saldıran bir yarasanın, böceğe yaklaştıkça sıklığı giderek artan sinyaller yaydığını fark ettiler. Mantisin ise hızla yaklaşan tehlikeye rağmen, yarasadan gelen ultrasonik sinyaller belli bir sıklığa ulaşıncaya kadar konumunu muhafaza ettiğini gözlemlediler. Her ikisinin havada bulunduğu ve yarasanın Mantise artık çarpmak üzere olduğu anda Mantis aniden bulunduğu yerden aşağıya doğru bir hamle yaparak zor bir pike dalışı ile yarasanın saldırısını bertaraf ediyordu. Bu ani manevra, arkadan yaklaşan bir savaş uçağından kaçmak isteyen pilotun yaptığı manevraya benzemekteydi.

Mantis hızla aşağıya inerken havada dönerek spiraller çizmekte, yere çarpmadan az önce dengesini kurarak, uçmasına devam etmekteydi. Yarasanın dar manevra kabiliyeti aşağı doğru kovalamasını engelliyordu.

Bunu gözlemleyen bilim adamları, Mantisin nasıl olup da bu ani dalış hamlesini gerçekleştirdiğini araştırdılar. İşitme ve sinir sistemlerinde neler olup bittiğini anlayabilmek için böceğin sinir hücrelerine elektrotlar bağladılar. Laboratuvarda kafasına elektrotlar yerleştirilmiş Mantisi tavandan sarkıttılar ve bir yarasayı serbest bıraktılar. Hazırladıkları elektrot düzenekle, Mantisin işitme organından beynine giden sinyalleri ölçtüler.

Sinyal kayıtlarını inceleyen bilim adamları şaşırtıcı birşey buldular. Buna göre yarasa Mantise çarpmadan sadece 300 milisaniye önce (milisaniye saniyenin binde biridir), işitme siniri devreden çıkıyor ve kulaktan beyne gönderilen sinyaller aniden kesiliyordu. (National Geographic; Praying Mantis Uses Ultrasonic Hearing to Dodge Bats,19.10.2002) Sinyallerin aniden kesilmesiyle birlikte Mantis dalışa geçiyor ve av olmaktan kurtuluyordu.

Bilim adamları kulaktaki işitme sinirlerinin ani dalış emrini verdiğini düşünüyorlar.

Allah Benzersiz Yaratandır

Mantisin hiçbir canlıda bulunmayan ultrasonik kulağı mükemmel bir tasarım örneğidir. Dışardan gelen ses dalgalarını elektrik sinyallerine çeviren kulak, bu sinyalleri beyne ileten sinir hücreleri ve beyin, sistemin uyum içinde çalışmasını sağlar.

Böceğin sahip olduğu sistemin çalışabilmesi için tüm organlar aynı anda kusursuz olarak ve birbirlerine uygun şekilde var olmalıdır. Bunların herhangi birinin eksikliği durumunda sistemin çalışması mümkün değildir.

Yeryüzünü ve içindeki milyonlarca canlı türünü yoktan var eden alemlerin Rabbi olan Allah, Mantis böceğini de sahip olduğu tüm sistemlerle birlikte mükemmel olarak yaratmıştır. Allah Kuran'da şöyle buyurur:

"Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir." (Furkan Suresi, 2)

Ormanın Sahte Çiçekleri: Mantisler

Mantis böceği sahip olduğu ultrasonik kulak sayesinde düşmanlarından korunduğu gibi bu üstün özelliği avlanmak için de kullanmaktadır. Minik böceklerle beslenen Mantisler avlayacakları canlıların kendilerinden ne kadar uzakta olduğunu da kulakları sayesinde tespit etmektedirler. Hareketsiz bir şekilde yaprağın içine kamufle olan Mantisler avları yaklaşınca ani bir hareketle onları yakalarlar.

Süslü dış görünümleri nedeniyle ormanların sahte çiçekleri olarak da bilinirler. Örneğin Hymenopus Mantis türü alt kollarını açar ve çiçeğin taç şeklindeki yapraklarını taklit etmek için oval kuyruk bölümünü havaya kaldırır. Bu sayede üzerinde bulunduğu çiçekten asla ayırt edilemez. Kuşkusuz Mantisin bu kadar iyi bir kamuflaj ustası olması rastlantılarla meydana gelmemiştir. Allah bu canlıyı da, diğer milyonlarca canlı türü gibi özel olarak tasarlamış ve OL emriyle var etmiştir.