İman Edenler Masonların Çirkin Oyununa Gelmemelidirler


Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde ve Hıristiyanlıkta dünyanın son döneminde ortaya çıkacağı bildirilen Deccal, şu anda görev başındadır. Hadislere ve bazı İncil bölümlerine göre tüm dünyayı hakimiyeti altına alacak, kendini dindar gibi göstererek bir takım insanları peşinden sürükleyecek, fakat tüm dünyaya zulüm ve yıkım getirecek olan Deccali sistem, hali hazırda milyonlarca kişiyi aldatıcı görünümü ile kandırmış durumdadır.

Bu deccali sistem, masonluktur. Masonluk ile ilgili olarak yapılan tüm tanımlamalar ve şu an masonların dünya çapındaki etkisi, hadislerde ve İncil’de belirtilen Deccal tasvirine tam olarak uymaktadır. Deccal'in hadislerde bildirilen en belirgin özelliklerinden biri, tümüyle bir inkarcı olması ve Allah’a karşı mücadele içinde olmasına rağmen, Allah’ın adıyla ortaya çıkması ve bazı insanları bu yolla aldatmasıdır. Nitekim masonlar da, kendilerini tanıtırken "insan sevgisi, hoşgörü, evrensel kardeşlik, akıl ve bilim yolu" gibi çoğu insanın kulağına hoş gelen kavramlar kullanırlar. Hatta daha da ileri giderek masonik kabul ritüellerinde Kutsal kitaplara el basarak yemin eder, kendilerini dindar gibi göstermeye çalışırlar. Oysa masonluğun en temel özelliği dinsiz bir temel üzerinde din ahlakına tamamen karşı olmasıdır.

"Hümanizm" olarak tanımlanan ve masonluğun temelini oluşturan felsefe, insanların, Allah'ı değil, kendilerini ve birbirlerini önemsemelerini ve sevmelerini öngörür. Elbette her insan Allah'ın birer tecellisi olarak değerlidir ve bu bakış açısıyla tüm insanları sever ve değer verir, ancak batıl hümanist felsefenin insanlık ve sevgi olarak telkin ettiği kavramın gerçek sevgiyle ve insaniyetle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü hümanizmin temelinde Allah'ın apaçık olan varlığını inkar vardır, insanları da inkara yöneltir ve insanın kendisini sözde yaratıcı ve ilah olarak atfetme sapkınlığı içindedir. (Allah’ı tenzih ederiz) Türk mason localarının 1923'de yayınladığı "Meşrik-i Azam İçtimai Zabıtları"nda, bu sapkın felsefe şöyle ifade edilmektedir:

Biz artık Allah'ı hayat gayesi olarak tanımayacağız. Biz bir gaye yarattık. O gaye Allah değil, beşeriyettir. (Allah’ı tenzih ederiz)

Türk Mason dergisi Mimar Sinan’da ise, masonluğun Allah inancına olan sapkın bakışı şu şekilde tarif edilmiştir:

O halde mabedimizi tetkik edersek, kendimizi tetkik edersek "Kainatin Ulu Mimarina" gideriz. Ve görürüz ki, kainatin Ulu Mimari kendimizin içindedir. (Mimar Sinan Dergisi Yil; 25 Sayi: 27-28 Sf:40)

Masonluğun, Allah’ı inkar eden sapkın bir sistem olarak ortaya çıkmasına karşın, kendisini dindar gibi göstermesinin en büyük sebebi, insanları yanıltmak, ulvi amaçları varmış görünümü vermek, toplumda sevgi ve hoşgörü yayacağı yalanına insanları inandırabilmektir. Bu yöntem, tam olarak hadislerde ve İncil’de tarif edilen Deccal'in özellikleridir.

İncil’de Deccal’in bu özelliği şu şekilde belirtilmiştir:

Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir.

Bu adam, ilah diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini ilah ilan ederek Tanrı'nın Tapınağı'nda oturacaktır.
(2. Selanikliler 2:3-4) (Allah’ı tenzih ederiz)

Deccal’in, yani şu anki masonik sistemin bu özelliği, hadislerde de aynı şekilde haber verilmiş, Deccal’in kendini ilahlaştırıp (Allah'ı tenzih ederiz) sahte ilah olarak ortaya çıkacağı belirtilmiştir:

“(Deccal) O, “Ben alamlerin Rabbiyim” dediği zaman... (Allah'ı tenzih ederiz)(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)

“(Deccal) O da ‘Haydi dağılın insanlara onların Rabbi olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu anlatın’ diyecek...

O sizin Rabbinizdir, aranızda hüküm vermek için gelmiş, cenneti ve cehennemi de vardır...”
(Allah'ı tenzih ederiz) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)

Şu anda insanları aldatma, helake götürme ve inananları birbirine düşürme görevini yerine getirmek üzere tüm dünyada hakimiyet kurmuş olan Deccaliyet, yani masonluk, kendisini gizlemek için Hıristiyanlara aldatıcı telkinlerde bulunmaktadır. Hıristiyanlara yönelerek, “Deccal ben değilim. Deccal, Müslümanlar ve Yahudilerdir” yalanını söyleyerek oyun oynamaktadır. Bu oyun bazı yerlerde tutmuştur. Masonluk, bazı Hıristiyanları bu yöntem ile aldatmış, inananları birbirine düşürmeye çalışmıştır. Deccal, Müslümanlara karşı da aynı yöntemi kullanmış, Hıristiyan ve Yahudileri hasım gibi göstererek bazı Müslümanları da aldatmıştır.

Deccal üç dinin mensuplarını da aldatmaya çalışarak, rahat faaliyet alanı bulmayı, insanları zulme ve sapkınlığa daha rahat sürükleyebilmeyi hedeflemektedir. Nitekim etkisi altına aldığı bir kesim vesilesiyle yıllardır bu görevini sürdürebilmektedir. Masonluk, tıpkı aniden yakalanan hırsızın polise, hırsızlık yapan kişinin evsahibi olduğunu söylemesi gibi aldatıcı bir taktik izlemektedir. Polis yanlış kişiyle ilgilenirken hırsız kaçıp uzaklaşmakta ve hırsızlığa devam etmektedir. İşte günümüzde masonluk da aynı çirkin oyunu oynamaktadır. Kendisinin Deccal olmadığını iddia ederek, tahrip edici, yıkıcı ve kan dökücü eylemlerine devam etmektedir. Üstelik tüm dünyaya yayılan bu oyundan, büyük bir kitlenin haberi dahi bulunmamaktadır.

İşte bu yüzden, bu oyunun bir an önce bozulması büyük önem taşımaktadır. Hz. İbrahim’in çocukları olarak tüm inananlar, çağımızın en büyük Deccali olan masonluğa karşı azimli bir ilmi mücadele içinde olmalıdırlar. Hangi dinden olursa olsun, tek Allah’a inanan tüm samimi dindarlar birlik olmalı, Deccal'in bu kirli oyununu bozmalı ve onun bu fikri sistemini yıkıma uğratmalıdır. Hz. İsa (as)’nın nuzülünü ve Hz. Mehdi (as)’nin zuhurunu beklediğimiz bu mübarek dönemde yapılacak en doğru şey, şeytanın aldatıcı tuzaklarına karşı uyanık olmak, masonluğun dünya üzerinde tüm insanlığa karşı geliştirdiği zulüm sistemine bir son vermektir. Allah’ın izniyle ve Allah’ın vaadi gereği, samimi iman edenler mutlaka kurtuluş bulacak, Deccal'e karşı mutlaka galip geleceklerdir. Bir Kuran ayetinde Rabbimiz şöyle buyurur:

Kim Allah'ı, Resûlü’nü ve iman edenleri dost (veli) edinirse, hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah'ın taraftarlarıdır. (Maide Suresi, 56)

mesajkutusu.blogspot.com

Sitemiz kez ziyaret edilmiştir