Müminler Kardeştirler


Kuran’da hükmedildiği üzere, tüm müminler birbirlerinin kardeşidirler. Her biri Allah (cc) için yaşamakta, ahrieti hedeflemekte ve dünyadaki imtihan ortamında yalnızca Allah (cc)’ın rızasını gütmektedirler. Dolayısıyla müminlerin arasında büyük bir sevgi ve dayanışma, en büyük mümin vasıflarından biri olan tesanüd (kardeşlik, dayanışma, birliktelik) hakimdir.

Müminlerin arasındaki sarsılmaz tesanüdün tarif edildiği bir ayet şöyledir:

Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103)

Allah (cc)’ın rızasına uyan ve O’nun kitabına tabi olan Müslümanlar, Allah (cc)’ın ahlakı ile ahlaklanmış olan değerli insanlardır. Dolayısıyla, Allah (cc)’ın kendileri için seçip beğendiği ahlakı yaşar, bu sınırların dışına çıkmaktan kaçınırlar. İşte bu yüzden müminler güzel tavır gösterirler, mütevazidirler, sevgi ve saygı doludurlar. Bu durum, onları doğal olarak birbirlerine sevgi ile bağlı insanlar haline getirir.

Müminin, Allah (cc)’ın kendisine bildirdiği ahlak özelliklerinden hiçbir zaman taviz vermemesi çok önemlidir. Çünkü Allah (cc)’ın sınırlarını korumada küçük bir gevşeklik bile, şeytanın devreye girmesine ve aradaki bu güçlü bağları zedelemeye teşebbüs etmesine neden olabilir. Bir Kuran ayetinde bu gerçek şu şekilde haber verilir:

Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (İsra Suresi, 53)

Müminler, her durum ve şartta diğer müminlerin üstünlüğünü isteyen, şeytanın adımlarına uyarak onlarla hiçbir zaman rekabete girmeyen ve hiçbir dünyevi zevk için bir başka mümine olan sevgisinden taviz vermeyen üstün insanlardır. Asıl amaçları bu dünyada ahiret için sevap toplamak olduğundan, Kuran’da Allah (cc)’ın bildirdiği ahlakı yaşamayı en öncelikli tutarlar. Aralarına dünyevi hırsların girmesine izin vermez, bunlarla zaman kaybetmez, dünya hayatında kendileri için açık olan ecir kazanma fırsatını, her an büyük bir şevkle değerlendirirler. Bu, ahirete samimiyet ve içtenlikle inanan, Allah (cc)’ı kalpten sevip O’ndan gereği gibi korkan müminlerin özelliğidir. Bir Kuran ayetinde müminlerin Allah (cc)’a olan duaları şu şekildedir:

Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki: "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten Sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin." (Haşr Suresi, 10)


mesajkutusu.blogspot.com

Sitemiz kez ziyaret edilmiştir