Mühendislik harikası: Arı

İnsan doğduğunda aciz ve bakıma muhtaç iken arı dünyaya gelir gelmez kendisinden çok akıllı olan efendisi, insana hizmet için çalışmaya başlar, İnsan için çok faydalı olan balı yapar.

Arı çok bilgilidir balın nasıl yapıldığını efendisi olan insan halen çözememişken o doğduğunda bilir. İnsanların yakın dostu olduğu ve sevdiği için kendisinin ihtiyacı olmamasına rağmen bütün hayatını insanlara bal imal etmek için geçirir. Arı balın tadını ve kokusunu insanlar için cazip halde yapar. (Yoksa baştan sağar tadına, kokusuna, kıvamına pek dikkat etmezdi.) Arı engin bilgisi ile balı imal ederken kullandığı faydalı vitaminleri bir eczacı hassasiyetiyle çiçeklerden toplar, kullandığı karışımı ve miktarlarını ölçerek hazırlar.

Arı öyle bir depolama şekli icat etmiştir ki (kovan ve insan bunun taklidini yapabiliyor) akışkan olan bal akmadan durur. Depo olarak yaptığı altıgen hücrelerle mevcut alanı en verimli şekilde kullanır. Arı bal deposunun duvarlarını yumuşak zararsız bir maddeden imal eder ki insan normal şartlarda akışkan olan balı elle tutamayacakken rahatlıkla elleri ile tutup yiyebilsin. Yakın dostu insanın kolay erişebilmesini hesaba katar. Arı aynı zamanda bir mühendislik harikasıdır. Kendine bir radar sistemi kurmuştur. Kovanından kilometrelerce uzaklaşsa bile koordinatları hesaplayıp geri dönebilir. Arı hareket etmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi güneşten alır yani enerji temin sistemi insanın sahip olduğu teknolojinin çok üzerindedir. Buna rağmen efendisine karşı haddini bilir.

Hizmette kusur etmez. Aynı zamanda manevra kabiliyeti çok üstün bir makinadır arı. Uçabilir. Sahip olduğu makine insanın mevcut teknoloji birikimi ile yapabildiği uçak veya helikopterlerle kıyas edilemez. Hatta insanın mevcut teknolojisi ile yapabildiği uçak ve helikopterleri dahi arının ebatlarında yapamaz.

Çünkü bir şeyin küçüğünü yapmak büyüğünü yapmaktan çok daha zordur. İnsan arının imal ettiği balın bir damlasını imal edemez ve arının sahip olduğu akıl almaz donanımlarını da mevcut ilmi birikimi ve teknolojisi ile taklit dahi edemez iken, arının hayatını kendisine hizmet için geçiriyor olması bu büyük dostluğun ve sevginin açık bir delilidir diyecek iken, son perdede, bu kadar akıllı olan arı hizmet ettiği efendisini tanımayıp sokuyor. Durum böyle olunca insan, dostu olan arının yuvasına üzerinde zırh olmadan gidemiyor. Düşünen akıllar meyve için ağaca, su için buluta, bal için arıya değil her ikram için Yüce Sultan'a teşekkür ederler.

http://www.bugun.com.tr/haberler/100107/p30579.asp